بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَٰشِعَةٌ ٢

O gün birtakım yüzler zillete bürünmüştür.

– Seyyid Kutub

عَامِلَةٌ نَّاصِبَةٌ ٣

Zor işler altında bitkin düşmüştür.

– Seyyid Kutub

تَصْلَىٰ نَارًا حَامِيَةً ٤

Yakıcı ateşe yaslanırlar.

– Seyyid Kutub

تُسْقَىٰ مِنْ عَيْنٍ ءَانِيَةٍ ٥

Kızgın bir kaynaktan içirilirler.

– Seyyid Kutub

لَّيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ إِلَّا مِن ضَرِيعٍ ٦

Onlar için kuru dikenden başka yiyecek de yoktur.

– Seyyid Kutub

لَّا يُسْمِنُ وَلَا يُغْنِى مِن جُوعٍ ٧

Ne semirtir, ne de açlığı giderir.

– Seyyid Kutub

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاعِمَةٌ ٨

İnanmış olanların yüzleri, o gün, pırıl pırıldır.

– Seyyid Kutub

لِّسَعْيِهَا رَاضِيَةٌ ٩

Yaptıklarından hoşnutturlar.

– Seyyid Kutub

فِى جَنَّةٍ عَالِيَةٍ ١٠

Yüksek bir bahçededirler.

– Seyyid Kutub

لَّا تَسْمَعُ فِيهَا لَٰغِيَةً ١١

Orada boş söz işitmezler.

– Seyyid Kutub

فِيهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌ ١٢

Orada akan bir kaynak vardır.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu